5 Ocak 2011 Çarşamba

BEDRİ BAYKAM YA DA BOYA SEN NELERE KADİRSİN!


BEDRİ BAYKAM YA DA BOYA SEN NELERE KADİRSİN!

Fırat ARAPOĞLU

Aralık ayında e-postama düşen bir serginin adı şaşırtmıştı beni, zira 21.yy.’ın ilk çeyreğinde “Boya Sen Nelere Kadirsin!” başlığı, kişide insanoğlunun defosu olan, bildik “nostalji” olgusu dışında hiçbir şey uyandırmıyordu. 23 Aralık’ta Piramid Sanat’ta açılışı yapılan ve “Boya, Sen Nelere Kadirsin!” nidasıyla boyayla konuşmaya çalışan sergide; Bahri Genç, Deniz Gökduman ve Safiye Mine’yi (Erdurak) bu başlık altında bir araya getirilmiş. Gerçi, “Piramid Sanat’ın sanat çizgisini yıllardır Türkiye’de resim denince akla gelen ilk isim ve aynı zamanda Piramid Sanat’ın kurucusu olan Bedri Baykam yönlendiriyor.” (www.piramidsanat.com) cümlesini okuyunca, belki de başlığa çok takılmamak gerekiyor.

Katalog Yazısı ve Çağrıştırdıkları!

Resimsel başarısı ile sıklıkla ilgileri üzerinde toplayan Bahri Genç için katalogda “Boya hem soyut bir tual üzerindeki işlevini yerine getiriyor hem de yapıt uzaktan neredeyse yeni realizmle flört ediyor” cümlesi kullanılmış. Akla hemen bazı sorular geliyor: Soyut tuval nedir? Yağlıboya resim için hazırlanan yüzeyi, soyut düşünmek neden gereklidir? Bahri Genç için, işlerini netlikle tanıtan bir metni kataloga almak çok mu zordur? “Çeşitli platformlarda beraber çalışma olanağı bulduğum Bahri Genç” cümlesi açıldığında, Bahri Genç’in ve Safiye Mine’nin UPSD’de görev yaptıkları ve Gökduman’ın da bu derneğe üye olduğu gerçeğiyle karşılaşılıyor. Yani, katalog yazarı Bedri Baykam ile birlikte karşınızda “%100 UPSD imalatı” bir sergi var. Deniz Gökduman ise, uzun zamandır Hiperrealizm üzerine çalışan ve ayrıca bu konu ile doktora düzeyinde uğraşan bir isim. Fakat, Baykam’ın “günümüzün dijital sanat olanakları ve photoshop programlarını andıran bir üslup seçiliyor” cümlesi akıllarda, acaba övüyor mu yoksa dövüyor mu hissini uyandırırken, “sanatını daha ileriye taşıyacağına inanıyorum” dediği ismin otuz dört yaşında ve birçok yarışmadan ödül alan bir isim olması da ayrı bir olgu. Evet, Safiye Mine ile ilgili tespitlerinde oldukça haklı Baykam: “…bu dünyanın dışında” bir uzamı” çağrıştırıyor”. Aslında tam da bu nedenden dolayı bu sergiye dahil edilmesini anlamak olası değil. Genç ve Gökduman’ın gerçekçi-figüratif resimlerle donattığı Piramid Sanat Galerisi’nin arka köşesinde, sanki cümlelerdeki “anlatım bozukluğu” gibi duruyor Safiye Mine’nin çalışmaları.

Boya Sen Nelere Kadirsin!

“Fatma”, “Beyaz Düş” ve “Marilyn Monroe” gibi çalışmaları ile Bahri Genç, resmin üzerideki deformasyonları görünür kılsa da, belirli bir mesafeden bakıldığı şekliyle, ustalıkla çözümlüyor “modellerini”. Deniz Gökduman’ın resim formülü ise, belirli gündelik olayları ya da ikonları anlık olarak sabitleyip, fotografik olarak üzerinde çalışması ve ürettiği belirli bir sloganı o tuvalin üzerine harflere ayırarak, yaymasından ileri geliyor. Bu bağlamda, “Barışa Rock” ve “Hüzün Barış İster Dert Barış İster” çalışmaları, toplumsal duyarlığa uygun işler olarak dikkat çekiyor. Fakat iki erkek ressamın da, kadın imgelerini nesneleştirici üslupları gözlerden kaçmıyor. Bu yaklaşımlar kolaylıkla “metalaştırılabilir” unsurlar ve satışlar bu çalışmalarda yoğunlaşırsa, şaşırmaya gerek yok. Safiye Mine’nin çalışmalarının bazılarının isimleri “Henüz Bitmediler” ve gerçek olan şu ki, gerçekten bitmemiş gibiler. Elbette o işlerin de alıcısı (her iki anlamda) olacaktır, ama bu sergideki varlıkları diğer çalışmalardaki bütünlüğü engellediği gibi, kendisi için de iyi olmamış.

Aynı Nakarat!

Görünüşteki küratöryel hatalar bunlar. Kataloga tekrar bakılırsa, Bedri Baykam’ın yazısındaki “Farklı medyaların “güncel sanat” ortamını her yerinden kuşatma altına aldıkları bir ortam” ifadesi, sergiyle değil, bizzat yazarın kendisi ile ilgili bir sorun. Baykam gibi uluslararası tecrübesi fazla olan bir ismin, sanat dünyasında gözlemlenen ana mecralara dönüşü tespit edemeyerek, Türkiye Çağdaş Sanat ortamı üzerinden böyle bir alınganlığı belirtmesi ancak “lüzumsuz” olarak değerlendirilebilir. Resim elbette “çağdaş sanatın ana tartışma malzemelerinden biri olmaya devam edecek”; bunu görmek için New York Times’ın sanat yazılarına bakılması yeterli. Bu polemiğe girileceğine, sergi kataloguna düzgün, akademik tınılar taşıyan bir metnin yazılmamasının nedenleri ve katalogun her yerini Piramid Sanat logoları ve reklamları ile doldurmanın gereksizliği üzerine düşünülmeliydi. Karma bir sergi üzerinden bunlara ne gerek var? Bu haliyle katalog, bir kolejin bünyesindeki sanat aktiviteleri ile ilgili velilere dağıttığı tanıtım kitapçığından öteye gidememiş. “Boya Nelere Kadirsin!” 25 Ocak’a kadar Piramid Sanat Galeri’de (0212 297 31 15)

(4 Ocak 2011 tarihli Birgün Gazetesi'nde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder